Nazik Devler
Devasa boyutlarına rağmen balinalar dünyada yaşayan en gizemli ancak nazik yaratıklardan biridir. Özgün karakterleri ve ilginç davranışları insanların ilgisini çeker. Biyologlar, bu yaratıkları tanımalarına rağmen bu devler karşısında tetikte olurlar.
Güney Pasifik’te yer alan Cook Adaları bu deniz memelileri ile çok fazla temasın gerçekleştiği bir yer. Bu nazik devler, tahmin ettiğimizden daha zeki olabilecekleri anlaşıldığında deniz biyologları arasında bir şok dalgasına neden oldular. Bu nazik devler hakkında halen daha öğrenmemiz gereken pek çok şey var.
Ünlü Deniz Biyoloğu
Nan Hauser 63 yaşında bir deniz biyoloğu. Hayatını balinaları incelemeye ve onlara yardım etmeye adamış biri. Kanada sınırı yakınlarında, Maine’de doğdu. Geçtiğimiz otuz yıl boyunca olabildiğince çok sayıda balinayı kayıt altına aldı. Onların hakları ve güvenlikleri için savaştı.
Nan’a göre deniz biyoloğu olmanın en güzel yanlarından biri de her gün balinalar ile yüzebilmek. Koruduğu ve sevdiği canlıların yanında yüzen Nan, bu nazi devler ile beraber yüzmeye alışmıştı. Ancak eşsiz bir karşılaşma, bakış açısını sonsuza kadar değiştirecekti.
Her Zamanki Yüzme
Nan Ratonga kıyılarında yüzerek her zamanki rutinini gerçekleştiriyordu. Bir bottaki birkaç iş arkadaşı, bir drone kullanarak küçük bir kambur balina sürüsü ile birlikte yüzen Nan’ı takip ediyorlardı. Bilmediği şey olağandışı bir şeyin gerçekleşeceğiydi.
Nan, su geçirmez bir kamera kullanarak kambur balinaların resmini çekerken birden bire 23 tonun üzerindeki en az 15 metre boyutundaki devasa bir erkek kambur balina deniz biyoloğuna doğru dalmaya başladı. Nan bu davranışın kesinlikle normal olmadığının farkındaydı.
Garip Davranış
Nan her bir balinanın davranışını biliyordu. Bu hariç. Normalde balinalar ile birlikte yüzerken davranışlarını kaydedebilmek için onlara yanaşan Nan olurdu. Bu sefer garip bir şey oluyordu ve nazik hayvan ona doğru hızla yaklaşıyordu.
Sakin kalmaya çalışan Nan kamerasını bu devasa kambur balinaya çevirdi ve garip davranışı ilk elden kaydetmeye başladı. Halen daha balinanın neden böyle garip davrandığını anlamaya çalışıyordu. Ancak hiç endişeli değildi.
Bir Şeyler Yanlış
Kimse balinalar ile yüzme konusunda Nan kadar deneyimli değildi. Bu onun mesleğiydi ve büyük ihtimalle hayatı boyunca diğer bilim insanlarından daha fazla dalış gerçekleştrimişti. Bir deniz biyoloğu ve çevreci olarak başarıları olağanüstü bir uzman olarak tanınmasına yetiyordu.
Balina ona doğru hızla gelirken başının belada olduğunu anlamıştı. Balinalar normalde insanları görmezden gelirlerdi. Ancak bu balinanın gözü deniz biyoloğunun üzerindeydi ve doğrudan ona doğru geliyordu. Balina ardından Nan’a çarptı ve onu yüzeye itmeye başladı.
Hayatta Kalmaya Çalıştı
Nan kendisine doğru gelen hayvandan kaçmaya çalışıyor ancak kaçamıyordu. Aksine, giderek bottan ve iş arkadaşlarından uzağa itiliyor gibiydi. Balinanın diğer tarafında yüzmeyi bile denemişti ancak devasa memeli ona izin vermiyordu.
Nan tamamen çaresizdi. Bu devasa hayvanlarla birlikte yüzme konusunda çok fazla deneyimi olmasına rağmen bu, balinalarda böylesine bir davranışa ilk rastlayışıydı. Hayvan o kadar büyüktü ki en ufak bir hareketi bile deniz biyoloğunda ciddi bir yaralanmaya sebep olabilirdi.
Balinaların Muazzam Gücü
Daha önce de belirttiğimiz gibi, Nan deniz yaban hayatı, özellikle de balinalar konusunda bir uzman. Bu durumdayken aklına gelen şey hayvanın en ufak hareketinin bile vücudunda büyük hasara sebep olabileceğitdi. Kambur balinanın en ufak bir toslaması bile kemiklerini kırabilirdi.
Devasa hayvan onu itmeye devam etti. Bottan uzaklaştırıldıkça endişesi artıyordu. Çaresiz bir şekilde balinanın bu garip davranışı neden gösterdiğini anlamaya çalışıyordu. Ancak balinanın yapmasından kortuğu bir şey daha vardı.
Sakin Kaldı
Nan bir uzman olduğundan tüm bu süreçte sakin kalmayı başardı. Ardından kendisini kurtarabilecek bir plan yaptı. Balinanın kafasına yakın durmaya karar verdi. Kambur balinaların ağızlarında diş değil de sadece yumuşak kemik dokular olduğunu bildiğinden, burası büyük ihtimalle olabileceği en güvenli yerdi.
Yine de balinadan olabildiğince uzakta durmak istiyordu. Çok sakin kalması lazımdı. Nan balinanın davranışındaki değişimi fark etmesi durumunda kendi davranışını değiştirebileceğinden ve daha fazla risk yaratabileceğinden korkuyordu. Bu riski almak istemiyordu.
Unutulmaz Bir Deneyim
Nan hakkında konuşalım. Nan uçsuz bucaksız okyanuslardan korkmuyor. Ancak örümcekler tüylerini ürpertiyor. Aynı zamanda ellerine doğru doğru hareket edebilecek küçük, böceğimsi hayvanlardan da korktuğunu söylüyor. Ancak bu durumda Nan’ın ödü patlıyordu.
Nan sakin kalmaya çalışırken balinalar konusunda deneyimi olmasına rağmen neden böyle bir şey yaşadığını anlamaya çalışıyordu. Başına gelen hiçbir şeyin gerçekleşmemesi lazımdı. Bu davranışları kitapların hiçbirinde yer almıyordu. Kendisini sorgulamaya başladı. Belki de iş arkadaşları onun yerinde olsalar neler olup bittiğini anlayabilirlerdi?
Kaydetmeye Devam Etti
Korku verici bir durumda olsa da Nan olan biten her şeyi kaydetmeye devam etti. Kaçmaya çalışırken bazı fotoğraflar çekti. Bir anda kendi ölümünü kaydediyor olabileceğini düşündü. Ne kadar korkunç bir düşünce, değil mi?
Bottaki iş arkadaşları, drone ile onu takip ederken endişelenmeye başlamışlardı. Bir şeylerin yanlış gittiğinin farkındaydılar ancak yapabilecekleri bir şey yoktu. Çaresiz durumdaydılar. Tek yapabilecekleri izlemek ve Nan’a hiçbir şey olmayacağını ummaktı.
Masum Arkadaş
Dalış yaparken kural yanında mutlaka bir arkadaş yüzücü bulundurmaktır. Yani Nan sudaki tek kişi değildi. Ancak dalış arkadaşı onun kadar deneyimli değildi ve neler olup bittiğini anlayamıyordu. Arkadaşı ne olduğunu anlasa bile yardım etmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Devasa memeli tarafından itiliyor olmasına rağmen Nan kayıt yapmaya devam etti ve arkadaşı ile iletişime geçmeye çalıştı. Ancak tüm bu hareket yardım için iletişime geçmesine olanak tanımıyordu. Bu nedenle gitgide bottan uzağa itilirken arkadaşı çaresiz bir şekilde izlemekten başla bir şey yapamıyordu.
Durmanın Bir Yolu Yok
Kambur balina duracağa benzemiyordu ve onu itmeye devam ediyordu. Bot zaten ondan biraz uzaktaydı ve Nan, kısa bir süre içerisinde kendisini uçsuz bucaksız okyanusun ortasında 50 tonluk bir erkek kambur balina ile yalnız buldu.
Bu davranış o kadar olağan dışıydı ki daha önce böyle bir şey olduğuna dair hiçbir kanıt yoktu. İşler daha da kötüye gidemez mi sanıyorsunuz? Görünen o ki Nan ve balinanın bir ziyaretçisi vardı. Uzakta büyük bir gölge belirdi.
Başka Bir Balina
Nan, biraz ilerilerinde hareket eden başka bir gölge gördü. İkinci bir kambur balina gelmişti. Bu nazik devler sosyal hayvanlar olduklarından ikinci bir balina görmek pek de şaşırtıcı değildi. Ancak bu, Nan’ı iten ile tam olarak aynı değildi. İşte bu o kadar da normal değildi.
Diğer balinayı gören Nan durumu anlamaya çalıştı. Ancak başarılı olamadı. Bulunduğu durumun çok nadir yaşanan bir durum olduğunun farkındaydı. Zira kendisi gibi bir uzman bile neler olup bittiğini çözemiyordu.
Garip Gerginlik
Nan balinaların garip davranışlarını gözlemlerken ikinci balinanın da garip davranışlar sergilediğini fark etti. İkinci balina arkasındaki birine vurmaya çalışırcasına kuyruğu ile suyun yüzeyini dövüyordu.
Kafası karışan Nan, deneyimli bir deniz biyoloğu olmasına rağmen gördüğü manzaraya bir anlam veremiyordu. Balinalardan biri onu iterken diğeri suyun yüzeyini dövüp duruyordu. Kimse neler olup bittiğini anlamıyordu.
Küçük Yara
İtilen ve bottan uzaklaştırılan Nan, tüm bu deneyim nedeniyle bazı morluklar ediniyordu. Balina onu 10 dakikadan uzun bir süredir itiyordu. Balinanın üzerine tutunmuş keskin midyeler devasa memeli kendisine ne zaman dokunda vücudunu çiziyordu.
Yine de 2 kambur balinanın amacının ne olduğu anlaşılmıyordu. Balinalar ona zarar vermeye çalışıyor olsalar da olmasalar da balinayla olan itiş kakış ona çeşitli morluklar kazandırıyordu. Ancak sonunda bir şeyler değişti ve Nan neler olduğunu anlayabildi.
Balinalar Gitmesine İzin Vermiyor
Bir saat sonra balina Nan’ı kendisine olabildiğince yakın tutarak sürüklemeye devam ediyordu. Sonunda bu garip davranışın arkasında yatan nedeni anlamaya başlamıştı. Geçen bir saatte ne kadar korkunç bir durumda olduğunu anlamaya başlamıştı. Ancak bu korkunç durumda olmasının sebebi balinalar değildi.
Bu korkunç deneyimden sağ çıkmak için olabildiğince çabuk uzaklaşmak istiyordu. Ancak balina gitmesine kolay kolay izin vermeyecekti. Onu sürüklemeye devam ediyordu. Nan da halen daha kaçmaya ve yüzüp gidebileceği bir boşluk yakalamaya çalışıyordu.
Av Alanı
Birden ikinci balinanın yüzeye vurup durduğu yerin biraz ilerisinde, balinalardan çok daha tehlikeli bir şey gördü: devasa bir kaplan köpekbalığı. Bu vahşi yırtıcılar insanlara zarar vermeleri ile bilinirler. Devasa boyuttadırlar ve 4,5 metrenin üzerine çıkabilirler.
Nan o anda balinaların kendisine zarar vermeye çalışmadıklarını anladı. Aksine, onlar kendisini okyanusun en tehlikeli yırtıcılarından birine karşı korumaya çalışıyorlardı. Yine de balinaların davranışları güvende olduğu anlamına gelmiyordu. Halen daha büyük bir tehlike altındaydı.
Korkunç Yırtıcı
Büyük beyaz köpekbalıkları insanların bildikleri ve Hollywood’un kendilerini insan yiyen canavarlar olarak göstermesi nedeniyle korktukları yaygın köpekbalıklarıdır. Kaplan köpekbalıklarından daha büyük ve güçlü olmalarına rağmen büyük beyaz köpekbalığı saldırıları daha nadir ve başa çıkılabilirdir.
Büyük beyaz köpekbalıkları bir ısırık alırlar ve avlarını bırakırlar. Ancak kaplan köpekbalıkları durmaksızın, acımasızca saldırmaları ile bilinirler. Neler olduğunu anlayan Nan, momentum kazanmak için kendisini olabildiğince zorlamaya ve hızla bota ilerlemeye karar verdi.
Güvenli Bir Şekilde Bota Vardı
Nan ve dalış arkadaşı içinde bulundukları korkunç durumdan başarıyla kaçmayı başardılar. Nan kendisini bota çekti. Bitkin düşmüş ancak biraz rahatlamıştı. İş arkadaşlarına altlarındaki sularda bir kaplan köpekbalığının gezdiğini söyledi.
Nan biraz sakinleşmeye başladı. Artık korkmaktan çok uzaktı. Rahatlamıştı ve balinaların kendisine zarar vermeye değil, tehlikeli bir yırtıcıdan korumaya çalışmaları karşısında hayrete düşmüştü. Suları izlerken inanılmaz bir şey gördü.
Güvende Olup Olmadığına Baktılar
Nan biraz dinlendikten sonra botun kenarına ilerledi. Erkek kambur balina sabırlı bir şekilde bekliyordu. Sanki güvende olup olmadığını ve sudan çıkıp çıkmadığını kontrol etmek ister gibiydi. Görünen o ki bu devasa nazik dev onun için endişelenmişti ve dönüp okyanusun derinliklerine geri dalmadan önce Nan’ın güvende olduğundan emin olmak istiyordu.
Balina Nan’ın güvende olduğundan emin olduktan sonra nefes deliğinden su püskürttü ve yüzerek uzaklaştı. Nan artık balinanın gerçekten de kendisini koruduğunu ve sadece onu güvende tutmaya çalıştığını biliyordu. Okyanuslu dostunun yüzerek uzaklaşmasını izledi. Halen daha yaşadığı deneyimin etkisi altındaydı.
Deniz Biyoloğunun Hipotezi
Nan kendisinin, dalış arkadaşının ve drone’un kaydettiği tüm görüntüleri inceledi. Sonunda balinaların garip davranışının nedenini anlamıştı. Balinanın kendini devasa kaplan köpekbalığından koruduğu hipotezine vardı.
Balina davranışları konusunda bir uzman olduğu göz önünde bulundurulduğunda tüm bunlar çok mantıklı geliyordu. Ancak böylesine bir davranışla ilk defa karşılaşıyordu ve birinci elden deneyimlediği için büyülenmişti. Balinaların bu şekilde davranmaları heyecan vericiydi.
Denizin Nazik Devleri
Kambur balinalar biz insanlar için halen daha biraz gizemli olsalar da haklarında haklarında çok fazla kaydımız var. Nan’ın bu büyük memelileri çok iyi anladığı göz önüne alındığında, kendisi halen daha bu korku verici deneyimi daha iyi inceleyebilmeye çalışıyor.
2016 yılında balinaların kendi yavrularını kurtarma çalışmaları hakkında 115’ten fazla vaka bir araya getirildi. Balinalar aynı zamanda yunus ve deniz aslanları dahil olmak üzere diğer deniz hayvanlarını yırtıcılardan saklayıp korumaları ile biliniyorlar. Ancak Nan’ın durumu biraz daha farklıydı.
Yeni Keşif
Deniz biyologları, kambur balinaların tehlikeli durumlarda diğer türlere yardım edişlerine yabancı değiller. Örneğin deniz ekolojisti Robert Pitman, bir kambur balinanın bir foku korumasına ve bir katil balina sürüsünden kurtarmasına tanık olmuştu.
Ancak Nan’ın deneyimi özel bir durumdu. Balinaların diğer hayvanlara yardım ettikleri bilinse de insanlara yardım etmeleri yeni bir durumdu. Nan’ın başına gelenler kaydedilen ilk vaka bile olabilirsi. Bilim dünyasının bazı üyeleri bu durum karşısında şaşkına dönseler de diğerleri o kadar da şaşırmamıştı.
Bilim Dünyasında Değişim Rüzgarları
Alandaki herkes Nan’ın hikayesini duyduğunda bir fikir ayrılığı oluştu. Bilim insanlarının yarısı balinaların olağan dışı davranışı konusunda Nan’ın hipotezine katılsalar da diğer yarısı bu hipoteze inanmadılar ve kambur balinaların amacının aslında bu olmadığını savundular.
Hatta bazıları balinaların tamamen farklı bir nedenden dolayı garip davranışlar göstermiş olabileceklerini ve köpekbalığının ortaya çıkışının olaydan tamamen bağımsız olabileceğini savundular. Ancak Nan, hayatını değiştiren deneyim konsundaki hipotezinde kararlıydı.
Görüntülerin Gerçekliğini Kanıtladı
Olayın tamamı kameraya kaydedilmişti. Nan’ın, dalış arkadaşının ve drone’un kamerasından her açıdan kayıt alınmıştı. Bazıları Nan’ın deneyimi konusundaki hipotezine katılmasalar da o hala daha kambur balinaların kendisini kurtarmaya çalıştıklarını savunuyordu.
Nan, bu olağandışı davranışın hayvan özgeciliği olduğuna inanıyordu. Kambur balinalar şefkatli ve empati yeteneği yüksek hayvanlardı. Nan “özgecilik” kelimesini dikkatle kullandı. Belgesel, başından beri inandığı şeyi kanıtladı.
Doğal İçgüdüler
Deniz ekolojisti Robert Pitmas’a göre şefkatli ve özgeci olmak arasındaki farkı yaratan bazı etkenler var. İnsanlar bir hayvanı koruduklarında bu şefkat olarak kabul ediliyor. Özgeci olmanın ise bazı açıklamaları var.
Kambur balinalar Nan’ı şefkatli oldukları için korumaya çalışmış olabilirler. Ancak Nan’ı kendi yavrularından biri olarak görmüş ve onu bu yüzden potansiyel tehlikeden korumaya çalışmış da olabilirler. Neden olduğunu kesin olarak söylemek zor olsa da balinaların onu güvende tutmak istedikleri kesin. İster onu bir insan olarak isterse yavruları olarak görmüş olsunlar – Nan hayatta kaldı ve hikayesini paylaşmayı başardı. Nasıl bir şans ama!